Zayıflama Kamplarındaki Zayıflama Teknikleri

Perşembe

Erteleme ve Atalet Sendromu

Dilimize "Erteleme Hastalığı" olarak geçen "Procrastination", hedeflerimize ulaşma konusunda önümüzdeki kâbuslardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Projeleri, sınav hazırlıklarını, ev işlerini, yani neredeyse her işinizi son dakikaya bırakıyorsanız, özellikle “bir işi hafta başında yapmaya başlıyorum” diye çok sık söyleniyorsanız siz de bir erteleyici olabilirsiniz.  



Peki, ertelemeye ne neden olmaktadır? Gerçekleştirilemeyecek hedefler belirlemek, “yapamayacağım”, “başaramayacağım”, “zayıflayamıyorum” gibi düşüncelere sahip olmak ertelemeye neden olmaktadır. Erteleyici olmak hem belirlediğiniz hedefe hem de size bağlıdır. Ulaşmak istediğiniz hedefi sıkıcı bulmanız, motive olamamanız, dağınık olmanız, hedef nedeniyle zorlanmış, tükenmiş ve yorgun olmanız, karar verme konusunda sıkıntı yaşamanız, mükemmeliyetçi olmanız, belirsiz hedeflere sahip olmanız, birçok şeyi aynı anda ve kısa sürede yapma isteğiniz ertelemeye neden olan tutum ve düşüncelerdir.
 "Mukadder hanım fazla kiloları olduğunu ve bunları vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu kilolardan kurtulursa neler kazanacağını, ne kadar güzel ve sağlıklı olacağını da bilir. Kiloları vermemiş olmakla ne kadar üzüldüğünü ve neler kaybettiğini de bilir. Bu kiloları gerçekten vermek istediğini de düşünmektedir. Başarılı ve kalıcı bir zayıflama sisteminde de bulunmasına rağmen, Mukadder hanım bir türlü bu kilolardan kurtulamaz! Sanki görünmez bir kuvvet onu engellemektedir. Soru Mukadder hanımı durduran nedir? "

Başarmayı istediğiniz ve başarabileceğiniz inandığınız hedeflerinizi düşünün. Bu amaçlarınızı gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Bunları niçin yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz. Bunları yapmamakla neler kaybettiğinizi, yaparsanız neler kazanacağınız da biliyorsunuz. İsterseniz nasıl yapabileceğinizi de biliyorsunuz. Buna karşın yine de yapmıyorsunuz!

Erteleme, genellikle kişinin kendisini aldatmasının bir sonucudur; işlerinizi ertelemek normalde yapacağınız süreden daha fazla zaman almasına neden olacaktır. Hiçbir şey yapmamanız, ya da önemli olmayan işleri yaparak vakit geçirmeniz, esas yapmanız gereken işlerinizin birikmesine neden olacaktır. Ertelemeyi sürekli tekrarladığınızda ise, alışkanlık haline gelecektir. Bu da atalet sorununu oluşturacaktır.


                 Atalet, kısaca "eylemsizlik hali" demektir. Yavaşlık, isteksizlik, tembellik, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket etmek, kendini çağıran insana başını kaldırmadan kaşını kaldırarak bakmak, miskinlik, ertelemecilik, mazeretçilik, sitemkarlık, kötümserlik, şevksizlik, depresiflik birer atalet göstergesidir.

İnsanlar ataletten neden kurtulamıyor?
1.)    Durumun farkında olmamalarıdır. (UYANMA GERÇEKLEŞMEMESİ)
2.)    Kişilerin ataletin nedenini kendi içlerinde değil dışlarında arama eğilimine sahip olmasıdır. (BAHANE ÜRETME )
3.)    Ataleti yenmek için de ataletten kurtulmuş olmanın gerekmesidir. (EYLEM GÖSTERME)




 Ataletin oluşumu iki aşamada gerçekleşir;
Birinci aşama, yapması gerekenleri görememek (körlük). İkinci aşama, yapması gerekenleri gördüğü halde eyleme geçmemektir.
Şok değişimlere karşı kişiler, kurumlar ya da toplumlar reflekslerini kullanarak harekete geçebilirler. Oysa kademeli oluşan değişimleri bünye tam algılayamaz. Bu durumun tipik örneği meşhur “Suyu ısınan kurbağa” deneyidir. Bir kurbağa sıcak suya direkt atılır. Yaşadığı “şok değişim”in etkisiyle kurbağa zıplayarak atıldığı kaptan çıkar. İkinci denemede kurbağaya bu defa içinde oda sıcaklığında su bulunan bir kaba konur. Kap bir ısıtıcının üzerine konur ve kurbağanın suyu ısınmaya başlar! Su ısındıkça kurbağa gevşemeye, rehavete ve atalete düşmeye baslar. Suyun sıcaklığı “yakıcı” seviyeye ulaştığında kurbağa zıplayıp kaptan dışarı çıkmaya çalışır, ama artık bacak reflekslerinin “çalışmadığını” görür. Ataletin insanı etki altına alma şekli de yaklaşık olarak böyledir.
İnsanların hayat karşısındaki “duruşları” da kurbağanınki ile pek çok noktada benzerlik gösterir. Pek çok kişi, ya hiç eyleme geçmez ya da artık eyleme geçmenin dahi sorunu çözemeyeceği noktada bir şeyler yapmaya başlar. 

Yapılması gereken bir işi tamamlamanın verdiği hazzı, hiç bir internet sitesi veya bilgisayar oyunu veremez. Bu nedenle, kısa süreli hazları boş verin, yapmanız gereken işleri sadece yapın! Unutmayın, ne kadar olduğu önemi yok! 1 her zaman 0’dan daha büyüktür. J


İşte bu kadar basit! Hemen kendinize bir tarih belirleyin. Küçük, ulaşılabilir bir hedef seçin. Kendinizi bu işe adayın. Küçük bebek adımlarıyla ilerleyin. Sorumluluk alın ve kendinizi motive etmeyi unutmayın. Ne olursa olsun, hedefinize ulaşmak için yapmanız gerekenlerden asla vazgeçmeyin. Yapabilirsiniz. Gerçekten. :)

Destek almak ve içinde bulunduğunuz durumları açıklığa kavuşturup çözüm bulmak adına lütfen TIKLAYARAK bilgilerinizi bırakınız, biz sizi arayalım.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder