Zayıflama Kamplarındaki Zayıflama Teknikleri

Cumartesi

Zayıflama Tekniklerini Kullanarak TAM 59 KİLO VERDİ!


Halil Kargulu: Evet arkadaşlar 6 ayın sonunda Ceyda'yı İsviçre'ye gönderiyoruz. 138 kiloyla geldin 79 kilo olarak gönderiyoruz seni. Tam 59 kilo verdin. Müthiş bir başarı! Değişimin inanılmaz. Bu kadar sağlıklı, fit, güçlü ve zinde ama 59 kilo bırakarak gidiyorsun. Bütün tıbbi değerlerin mükemmeli yansıtıyor. Bir olimpiyat şampiyonu gibi başarmış bir insansın. 6 aylık zayıflama kampı sürecini bize anlatır mısın?

Ceyda: Hocam çok değiştim. Yürüyemezken koşar hale geldim. Önce kardio ile başladım, yavaş yavaş tempomu yükselttim. Kademe kademe gittim ve başardım. Başlarda çok korkularım vardı, acaba başarabilecekmiyim, başıma neler gelecek diye. Ama sonra siz ve hocalarım sayesinde korkularımın yersiz olduğunu anladım.


Halil Kargulu: Kaç yaşındasın Ceyda?

Ceyda: 18 hocam.

Halil Kargulu: 18 yaşındasın ve 6 ayını geleceğin için ayırdın. İsviçre'den geldin. Alplerin güzel havasını bırakıp HK'nın havasını solumaya geldin. Bir an olsun pişmanlık yaşadın mı?

Ceyda: Kesinlikle hayır hocam. Burada yeniden doğdum resmen. Kendime beyaz bir sayfa açtım. Ben sanki yaşayan bir ölü gibiydim. Hiç bir şey yapamıyordum. Yani zor nefes alıyordum, ailemin temposuna yetişemiyordum, önüme yerde kilom engel olarak geldi. Yere bir şey düşürsem onu alacak gücüm bile yoktu.


Halil Kargulu: Yaşadığın zorlukları biraz anlatabilir misin? 17 yaşında 138 kilo bir genç kız olarak neler yaşadın? 18. yaşını hep birlikte burada kutladık.

Ceyda: Okulda olsun iş görüşmelerinde olsun yer yerde kilom problem oldu. En son patronum asansör yerine merdiven kullanmamı istedi asansör bozulur diye. O kiloyla merdiven çıkmak inanılmaz zor oluyordu. Nefes nefese kalıp terliyorsun, gerçekten çok zor. Diyet yapmaya niyetleniyordum ama sonra diğer insanların yediklerini görünce dayanamayıp ben de yiyordum. İnsanlar sürekli beni uyarıp kızıyorlardı. Yeter artık, çok kilo aldın, daha ne kadar yiyeceksin diye. En son mide ameliyatını düşünmeye başladım ama aile ameliyata çok karşıydı. Ameliyat sonrasında insanların yine eski hallerine döndüğü konusunda sürekli uyardılar. En son annem internette sizi buldu. Youtube kanalınızdaki Nazlıcan'nın videosunu bana izletti.


Halil Kargulu: Evet Nazlıcan 58 kilo vermişti, sen 59 kilo vererek onu geride bıraktın.

Ceyda: Evet hocam. Sonrasında diğer başaran HK'lıların videolarını da izledim ve dedim ki ben neden başarmayayım. Tabi içimde bir korku vardı. İlk defa ailemden uzak kalacaktım. İsviçre'de bir kampta kalmak istemedim çünkü orada hastane ortamı var. Ama burası aile ortamı. Arkadaşlarım var, abiler - ablalar kazandım. Büyüdüm burada.

Halil Kargulu: Evet olgunlaşmak adına, hayatı, geleceği yeniden yazmak adına yeni fikirlerle gönderiyoruz seni.
Peki kazanımların noktasında, gelişip bu günlere geldiğin noktada neler söyleyebilirsin? İnsanlara tavsiyelerin neler olur?

Ceyda: Özgüvenim yerine geldi öncelikle. Ben sessiz bir kızdım, her şeyi sessizce yapardım. İçime kapanmıştım. Burası çok şeyi değiştirdi bende. Artık sesli konuşmaya başladım, kendimi ifade edebiliyorum.  Mutlaka herkes gelsin buraya. Ben o psikolojiyi çok iyi biliyorum. Önünü alamıyorsunuz, durma noktası yok kilonun. Burası gözünü açıyor insanın aslında.


Halil Kargulu: Peki sence bu bir bağımlılık mı? Neden kendini durduramıyorsun?

Ceyda: Hocam çevre çok etkiliyor insanı. İnsanlar acımasız. Önünde yiyorlar sen dayanamıyorsun ya da bir şey diyorlar hemen moralin bozuluyor ve daha çok yemek istiyorsun. Burada herkes birbirine destek olduğu için motivasyonumuz çok yüksek oluyor. Birlikte güne başlayıp, birlikte gülüp eğleniyoruz. Gerçekten çok güzel bir ortam var burada.

Halil Kargulu: Evet sen gençliği temsil ediyorsun burada. 14 yaşından başlayarak evden çıkamayan gençlerimiz var. Kilosu dolayısıyla anlaşılamayan, okulunu bırakan insanlar var. Sen bütün hepsine  hitaben ne söylemek istersin?

Ceyda: Hocam kendi başlarına başa çıkamazlar o yüzden mutlaka buraya gelsinler. Burası insanın gözünü açıyor, herkes aynı süreci yaşadığı için yüksek motivasyonla olması gerekene odaklanıyoruz. Yani ben çok değiştim, hayatıma yeni bir sayfa açarak gidiyorum.

Halil Kargulu: Buraya gelip de başaramayacak insan var mı?

Ceyda: Yok hocam kesinlikle. Herkes başarır burada, yani ben bile başardıysam herkes başarır.


Halil Kargulu: Evet bu kapıdan girip de başaramayan insan olmadı bu güne kadar. Biz insanları kazanmak üzerine bir felsefeye sahibiz. Herkesi kazanmaya çalışıyoruz. Onun için buradan tüm gençliğe söylemiş olalım: Eğer ki doğru yolu arıyorsanız www.geliserekzayiflama.com sitemize bakın, youtube kanalımızdaki videolarımızı izleyin, başkalarının size söylemesini beklemeyin kendiniz araştırın, kendiniz inanarak gelin, kendiniz orada bir kapı var ve o kapıdan girince tüm hayatım, tüm geleceğim değişecek deyin.

Ceyda: Kesinlikle hocam. Ben tüm videoları izledim ve ikna olarak buraya geldim. Annem hk performansı buldu evet ama benim inanmamı sağlayan kendi araştırmalarım ve izlediğim videolar oldu.

Halil Kargulu: Ben kendi adıma sana teşekkür ediyorum Ceyda. Artık insanlar senin de videonu izleyip örnek alacaklar. Sen de bir rol model oldun herkes için. Kampımızda 35 aktif üyemiz var şuan, yeni arayanın bulduğu bir adresteyiz. HK Performans sizi geliştirir, değiştirir ve zayıflatır diyoruz.

Pazartesi

Alışkanlıklardan Kurtulmanın Yolu Farkındalık

Bu sabah ilk uyandığınızda ilk iş olarak ne yaptınız? Hemen duşa mı girdiniz? Yoksa
e-maillerinize mi baktınız? Yoksa mutfağa gidip bir parça yiyeceği ağzınıza mı attınız? Dişlerinizi fırçaladınız mı? Önce sağ ayakkabınızı mı giydiniz yoksa sol ayakkabınızı mı? Masanıza oturduğunuzda önce e-maillerinizle mi ilgilendiniz, bir arkadaşınızla mı sohbet ettiniz, yoksa hemen bir mesaj yazmaya mı koyuldunuz? Öğlen yemeğinde bir salata mı yoksa hamburger mi yediniz? Akşam eve geldiğinizde, spor ayakkabılarınızı giyip spora mı gittiniz yoksa kendinizi hemen yemeğe verip televizyon karşısına mı geçtiniz?

1892 yılında William James adında bir araştırmacı, “Bütün hayatımız, bir yığın alışkanlıktan başka bir şey değildir” diye yazmış. Günlük yaptığımız seçimlerin çoğu, uzun uzun düşünülerek verilmiş kararların sonuçlarıymış gibi görünebilir ama aslında değildir. Onlar alışkanlıklarımızdır. Her bir alışkanlık kendi başına bir anlam ifade etmese de, hangi yemekleri sipariş ettiğiniz, her gün arkadaşlarınıza ne dediğiniz, para biriktirmeyi mi yoksa harcamayı mı seçtiğiniz, hangi sıklıkla spor yaptığınız ve düşüncelerinizle iş rutinlerinizi nasıl organize ettiğiniz, zaman içinde sağlığınızı, üretkenliğinizi, mali durumunuzu ve mutluluğunuzu önemli ölçüde etkiler. Duke Üniversitesi’nden bir araştırmacı tarafından 2006 yılında yayınlanan bir bildiride, insanların her gün gösterdikleri davranışların %40’dan fazlasının, gerçek anlamda kararlar değil, alışkanlıklar olduğu vurgulanmış.



Alışkanlıklar elbette her zaman adına  kötü değildir. Hepimizin hayatımızın belli bir noktasında düşüne taşına yaptığımız ve sonra düşünmeyi bırakıp hemen her gün yapmaya devam ettiğimiz seçimlerin ortaya çıkış sebebi, bilim insanlarına göre, beynin enerjiden tasarruf etmek için durmaksızın yeni yollar aramakta olmasıdır. Beyin kendi haline bırakıldığı taktirde hemen her rutini alışkanlığa çevirmeye çalışacaktır, çünkü alışkanlıklar zihnimizin daha az efor harcamasını mümkün kılar. Enerji tasarrufu sağlayan bu içgüdü, muazzam bir avantajdır. Ama hayatımız genelinde, eskiye dayalı olarak sürdürdüğümüz alışkanlıklar bize bir süreden sonra, ruhsal, bedensel  ve zihinsel olarak ağır bedel faturalarıyla dönüyorsa, o zaman DEĞİŞMEMİZ gerektiği, eski alışkanlıkların yerine yeni alışkanlıklar koymamız gerektiği kaçınılmazdır.

Peki siz yararlı ve zararlı alışkanlıklarınızın farkında mısınız? Alışkanlıklarınızın nasıl ortaya çıktığını biliyor musunuz?

Aslında herkesin kendi alışkanlıklarını anlaması, kendisi için yapabileceği en önemli şeydir. Sizin adınıza zararlı olan ve bu zamana kadar yararını göremediğiniz alışkanlıkları bir noktada değiştirerek, yeni bir düzen yaratmakla, kendinizi yeniden inşa sürecine hazırlayabilirsiniz.  Çabucak uykuya dalmak ve kendinizi iyi hissederek uyanmak mı istiyorsunuz? Gece yatarken ve sabah kalktığınız zaman, otomatik hareketlerinizin neler olduğuna odaklanın. Koşmayı kendiniz için kolaylaştırmak mı istiyorsunuz? Onu bir rutine dönüştürecek tetikleyiciler yaratın. Aslında formül çok da zor değil, Alışkanlıkları doğru oluşturabilirseniz yapamayacağınız şey yoktur. Bir alışkanlığı dönüştürmek her zaman kolay ve çabuk olmaz. Ama mümkündür.

Büyük yada küçük her türlü alışkanlığı kazanmak için aşağıdaki basit ilkeleri uygulamak yeterlidir. Ama alışkanlıkları değiştirmek, dışarıdan izleyen ve farkındalık yaratan bir unsur olmadığında oldukça zorlayıcı da olabilir. Bu nedenle, alışkanlıklarınızı değiştirmek adına Hk Performans Ailesi olarak her zaman sizin yanınızdayız. BURAYI tıklayarak, iletişim bilgilerinizi bırakınız, biz sizi arayalım. 


Perşembe

Erteleme ve Atalet Sendromu

Dilimize "Erteleme Hastalığı" olarak geçen "Procrastination", hedeflerimize ulaşma konusunda önümüzdeki kâbuslardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Projeleri, sınav hazırlıklarını, ev işlerini, yani neredeyse her işinizi son dakikaya bırakıyorsanız, özellikle “bir işi hafta başında yapmaya başlıyorum” diye çok sık söyleniyorsanız siz de bir erteleyici olabilirsiniz.  



Peki, ertelemeye ne neden olmaktadır? Gerçekleştirilemeyecek hedefler belirlemek, “yapamayacağım”, “başaramayacağım”, “zayıflayamıyorum” gibi düşüncelere sahip olmak ertelemeye neden olmaktadır. Erteleyici olmak hem belirlediğiniz hedefe hem de size bağlıdır. Ulaşmak istediğiniz hedefi sıkıcı bulmanız, motive olamamanız, dağınık olmanız, hedef nedeniyle zorlanmış, tükenmiş ve yorgun olmanız, karar verme konusunda sıkıntı yaşamanız, mükemmeliyetçi olmanız, belirsiz hedeflere sahip olmanız, birçok şeyi aynı anda ve kısa sürede yapma isteğiniz ertelemeye neden olan tutum ve düşüncelerdir.
 "Mukadder hanım fazla kiloları olduğunu ve bunları vermesi gerektiğini bilmektedir. Bu kilolardan kurtulursa neler kazanacağını, ne kadar güzel ve sağlıklı olacağını da bilir. Kiloları vermemiş olmakla ne kadar üzüldüğünü ve neler kaybettiğini de bilir. Bu kiloları gerçekten vermek istediğini de düşünmektedir. Başarılı ve kalıcı bir zayıflama sisteminde de bulunmasına rağmen, Mukadder hanım bir türlü bu kilolardan kurtulamaz! Sanki görünmez bir kuvvet onu engellemektedir. Soru Mukadder hanımı durduran nedir? "

Başarmayı istediğiniz ve başarabileceğiniz inandığınız hedeflerinizi düşünün. Bu amaçlarınızı gerçekleştirmek için neler yapmanız gerektiğini biliyorsunuz. Bunları niçin yapmanız gerektiğini de biliyorsunuz. Bunları yapmamakla neler kaybettiğinizi, yaparsanız neler kazanacağınız da biliyorsunuz. İsterseniz nasıl yapabileceğinizi de biliyorsunuz. Buna karşın yine de yapmıyorsunuz!

Erteleme, genellikle kişinin kendisini aldatmasının bir sonucudur; işlerinizi ertelemek normalde yapacağınız süreden daha fazla zaman almasına neden olacaktır. Hiçbir şey yapmamanız, ya da önemli olmayan işleri yaparak vakit geçirmeniz, esas yapmanız gereken işlerinizin birikmesine neden olacaktır. Ertelemeyi sürekli tekrarladığınızda ise, alışkanlık haline gelecektir. Bu da atalet sorununu oluşturacaktır.


                 Atalet, kısaca "eylemsizlik hali" demektir. Yavaşlık, isteksizlik, tembellik, üzerine ölü toprağı serpilmiş gibi hareket etmek, kendini çağıran insana başını kaldırmadan kaşını kaldırarak bakmak, miskinlik, ertelemecilik, mazeretçilik, sitemkarlık, kötümserlik, şevksizlik, depresiflik birer atalet göstergesidir.

İnsanlar ataletten neden kurtulamıyor?
1.)    Durumun farkında olmamalarıdır. (UYANMA GERÇEKLEŞMEMESİ)
2.)    Kişilerin ataletin nedenini kendi içlerinde değil dışlarında arama eğilimine sahip olmasıdır. (BAHANE ÜRETME )
3.)    Ataleti yenmek için de ataletten kurtulmuş olmanın gerekmesidir. (EYLEM GÖSTERME)




 Ataletin oluşumu iki aşamada gerçekleşir;
Birinci aşama, yapması gerekenleri görememek (körlük). İkinci aşama, yapması gerekenleri gördüğü halde eyleme geçmemektir.
Şok değişimlere karşı kişiler, kurumlar ya da toplumlar reflekslerini kullanarak harekete geçebilirler. Oysa kademeli oluşan değişimleri bünye tam algılayamaz. Bu durumun tipik örneği meşhur “Suyu ısınan kurbağa” deneyidir. Bir kurbağa sıcak suya direkt atılır. Yaşadığı “şok değişim”in etkisiyle kurbağa zıplayarak atıldığı kaptan çıkar. İkinci denemede kurbağaya bu defa içinde oda sıcaklığında su bulunan bir kaba konur. Kap bir ısıtıcının üzerine konur ve kurbağanın suyu ısınmaya başlar! Su ısındıkça kurbağa gevşemeye, rehavete ve atalete düşmeye baslar. Suyun sıcaklığı “yakıcı” seviyeye ulaştığında kurbağa zıplayıp kaptan dışarı çıkmaya çalışır, ama artık bacak reflekslerinin “çalışmadığını” görür. Ataletin insanı etki altına alma şekli de yaklaşık olarak böyledir.
İnsanların hayat karşısındaki “duruşları” da kurbağanınki ile pek çok noktada benzerlik gösterir. Pek çok kişi, ya hiç eyleme geçmez ya da artık eyleme geçmenin dahi sorunu çözemeyeceği noktada bir şeyler yapmaya başlar. 

Yapılması gereken bir işi tamamlamanın verdiği hazzı, hiç bir internet sitesi veya bilgisayar oyunu veremez. Bu nedenle, kısa süreli hazları boş verin, yapmanız gereken işleri sadece yapın! Unutmayın, ne kadar olduğu önemi yok! 1 her zaman 0’dan daha büyüktür. J


İşte bu kadar basit! Hemen kendinize bir tarih belirleyin. Küçük, ulaşılabilir bir hedef seçin. Kendinizi bu işe adayın. Küçük bebek adımlarıyla ilerleyin. Sorumluluk alın ve kendinizi motive etmeyi unutmayın. Ne olursa olsun, hedefinize ulaşmak için yapmanız gerekenlerden asla vazgeçmeyin. Yapabilirsiniz. Gerçekten. :)

Destek almak ve içinde bulunduğunuz durumları açıklığa kavuşturup çözüm bulmak adına lütfen TIKLAYARAK bilgilerinizi bırakınız, biz sizi arayalım.


Çarşamba

Zayıflama Tekniklerinde Müzik Etkisi

Yapılan bir araştırmaya göre, yemek sırasında dinlenen müziğin, yediğimiz yemeğin miktarlarını etkilediği belirlendi.

Müzik türü, yiyecekten alınan tadı etkileyebiliyor ve daha fazla ya da daha az yemek yenilmesine neden olabiliyor.



Zayıflama tekniklerinde önemli bir konuyu teşkil eden müzik olgusu, sporda tempoyu sağlayıcı bir etken olurken, aynı zamanda yemek sırasında da olumlu ya da olumsuz bir şekilde bizi etkileyen bir unsur haline dönüşmüş olduğu kanıtlandı.

Örneğin hip hop müzik türünün iştahı kapattığı, caz müzik dinleyenlerin yiyeceklerinden tadından daha fazla memnun kaldıkları belirtildi.

Örneğin, alışveriş merkezlerinde ki yemek restoranlarında daha hızlı bir tempoda müzik çalınması, insanların yemeklerini bir an önce bitirip gitmelerini teşvik ederken, bir akşam yemeği için dışarıya çıktığınız bir restoranda daha klasik ve yavaş bir müzik türü çalmaktadır. Bunun nedeni ise, tabii ki insanların daha çok mekan içerisinde kalıp, tüketim yapmalarını teşvik etmektir.


Zayıflama teknikleri içerisinde müzik oluşumunun, nefs ya da irade unsurundan ziyade, bilinç altında daha etkili bir unsur oluşturduğunu bilmek ve farkında olarak hareket etmek gerekir. 

METABOLİZMA HIZINDA SPORUN ÖNEMİ

METABOLİZMA HIZINDA SPORUN ÖNEMİ

Kilo verme sürecinde en çok tartışılan ve konuşulan konulardan birisi de metabolizma hızı ve nasıl çalıştırılacağıdır. Sık sık ve az miktarlarda alınan besinler metabolizma hızını artırdığı gibi, bu yöntem kilo vermekte değil de daha çok mevcut kiloyu koruma yani ideal kilosunda olan kişilerin uygulayabileceği bir yöntemdir. Ayrıca yeterinden daha fazla gıda alan vücut erken yaşlanmayı getiriyor, çünkü vücuda gereğinden fazla yük biniyor ve gereksiz yoruluyor.




Mevcut stoğu eritmek için yapılması gereken spor desteğiyle kas dokusunu artırarak metabolizma hızını artırmak gereklidir. Yapılan egzersiz başlangıcında ilk 20-25 dakika sonrası metabolizma hızlanır bu süreçten sonra vücutta bulunan yağ depoları yakılmaya başlanır. Son alınan gıdalar günlük faaliyetlerimizde kullandığımız enerjinin yani bazal metabolizmamızın karşılığını oluşturmaktadır zaten. Minimum miktardaki beslenme bizim gün içerisinde ki enerjimizi aktif olarak sağlar. Sporun avantajı anaerobik çalışmayla oksijen vasıtasıyla yağ rezervlerinin yakılıp vücuttan atılmasını sağlar. Vücuttan giden erinim bu sayede kas dokusundan olmaz, kas dokuları daha sıkılaşıp şekil aldığı için daha fit bir görünüm elde edilir ve kaslar toparlanır.

Spor başlangıcında ilk zamanlarda kilo da bir değişme olmayabilir. Bunun nedeni yağ rezervlerinin düşüş gösterirken kas dokusunun artmasıdır. 1 kg yağla, kas dokusu ağırlık bakımından eşit olsalar dahi kapladıkları hacim farklıdır. 60 kilo ağırlıkta bir kişinin kaslarını geliştirmesiyle kilosunda değişiklik gösteremese de vücudun şekil itibariyle daha kıvrımlı bir yapı alması kaçınılmaz olur. Önemli olan kas dokusunun artırılıp yağdan kaybetmeyi sağlamak, tartıda ki değerler değildir.





Bunun için günde en az bir saatin spora ayrılması gereklidir. Sporu kendimize eziyet olarak görmeyi bırakarak günlük yaşamımızın bir parçası haline getirmek gereklidir. Televizyon karşısında geçireceğimiz zamanı, vücudumuz ve sağlığımız için bir yatırım yapmak adına sporla değerlendirebiliriz. Çok kilolu olan ve hareket kapasitesi sınırlı olan kişilerin ağır bir tempoyla spora başlaması tabi ki sağlık açısından da uygun değildir. Güvercin adımlarıyla başlayan bir egzersizin her gün üstüne bir şeyler koyarak devam ettiğimizde hem bu yaşam tarzına alıştığımızı, hem de bizim için faydalı olan yönlerini görmüş olacağız. Vücudumuz her gün belli bir sürede yapılan egzersizin, bir sonraki günde üzerine 5 dakika ya da 5 metre koyabilme yeteneğine sahip. Bugün bir tur attığınız yürüyüş parkurunda yarın bir buçuk turluk kapasiteniz vardır. Önemli olan pes etmemek ve kararlılıkla devam edebilmektedir. Geri kalan tüm potansiyel vücudunuz da ve zamanınızda hali hazırda mevcut durumdadır.   

Destek için lütfen bize danışınız: Hk Performans Online Zayıflama Okulu 

Cuma

Başarılı Zayıflama Teknikleri ile Zayıflayanlar


Merhaba!...

Ben sistemde iki dönem kaldım. Her iki süreçte de çok süper, birbirinden tatlı iki KB'im oldu ve onlarla zamanım su gibi akıp geçti.

Kilo verme sürecim muhteşem bir gelişim serüveniydi. Alt bilincinize doğru şeyleri koymak ve beyninizi formatlamak işte böyle bir şey. Ama yaşamadan deneyimlemeden bunu anlamak ya da anlatmak ancak bir yere kadar mümkün olabilir.

Sistemi keşfetmem aslında çok daha eskiye dayanıyor fakat cesaret edip üye olmam için bir altı sene geçmesi gerekti. Sonrasında bu bekleyiş bana hep pişmanlık vermiştir. Çok şükür ki geç de olsa üyeliğimi gerçekleştirdim ve burada rüya gibi bir (toplamda) 4,5 ay geçirdim. Ben online sisteme üye oldum. Görmediğim insanlarla çok heyecan verici bir maceraya yelken açtım. Açıkçası bu cesaretim ve uyumum için kendimi kutluyorum. Tabii ki bunda KB’lerimin katkısı çok büyük. Adaptasyonum ve keyifli bir süreç geçirmem için ellerinden geleni yaptılar.

Burada o kadar çok şey öğrendim ki... Vücudun Şifresi kitabında yazılanların yanında daha bir çok şey. Vücudumuzun ve beynimizin işleyişi ile ilgili öğrendiklerimi hayatım boyunca unutmamak için tüm önlemlerimi aldım. Ama ola ki her ihtimale karşı onlar buradalar (KBleri) ve gerekirse çekinmeden sisteme üye olmakta gecikmeyeceğimi garanti ederim. Arada arınmak ve her şeyi yeniden hatırlamak adına 6 ayda bir uğramayı düşünüyorum. Bu arada iki sürecimde toplam 26 kilo verdim (87 den 61'e).

Bundan sonra bir daha asla kilolu sağlıksız ve bu yüzden keyifsiz olmayacağımı biliyorum. Tadına doyum olmaz bir özgürlük ve mutluluk yaşıyorum. Bana hediye ettikleri özgüven ve özgürlük için kendilerine sonsuz teşekkürler ederim. Gerçekten minnettarım. Yaşadıklarım kelimelerle anlatılamaz.

Sistemin kurucusu Halil Kargulu ile hiç tanışmadım. Kendisine çok saygı duyuyorum yaptıkları için ve başarılarının daha da büyük olmasını canı gönülden diliyorum.

Sevgili KBlerim sizleri çok seviyorum. Her şey gönlünüzce olsun yeni bir ben yarattığınız için.

NOT: 2,5 aylık ikinci yolculuğumda çok sevgili KBmin duyarlı yönlendirmeleri ve öğrettikleri ile 12 yaşındaki kızımın da yaklaşık 8 kilo vermesinde bizlere çok yardımcı olmuştur. Kendisine bu yüzden ayrıca minnettarım. Hiçbir maddi çıkar gözetmeksizin bu süre boyunca kızımla da ilgilenmiş gözlemlemiş ve bir anne olarak bu konuda bana ne yapmam gerektiğini nasıl yaklaşmam nasıl davranmam gerektiğini açıklayarak yardımcı olduğu için de kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır. Kendisini kocaman kocaman öpüyoruz kızımla birlikte sevgiler selamlar.

Ö.S.

26.08.2016

Açıklama:

Yukarıda ki yazılmış olan yazı Hk Performans Uzaktan Eğitim Sisteminde zayıflayan üyemizin süreç sonunda paylaştığı yazıdır. Doğru zayıflama teknikleri ile zayıflama sürecine dahil olmak ile başarıya ulaşmıştır. Zayıflama teknikleri arasında, sadece beslenme ve spor odaklı bedensel çalışmalar değil, aynı zamanda psikolojik ve ruhsal çalışmalara da yer verilmiştir. Bu anlamda Hk Performans Uzaktan Eğitim Kilobekçiliği Sistemi'nde uygulanan zayıflama teknikleri Ruhsal, Zihinsel, Bedensel Zayıflama olarak 3 boyutta incelenen ve uygulanan bir sistemdir. Sistemin kurucuları bu birleşime Bütünsel-Çember oluşumu demektedir. Çember sisteminin tüm dilimlerinde zayıflama tekniklerine yer verilmiştir. Bitki çaylarından akupunktur yöntemine kadar geniş bir çerçevede alınan zayıflama tekniklerinden en kapsamlı ve en doğru yönteme ulaştıracak olan zayıflama tekniği zihinsel, bedensel ve ruhsal değişim tablosu olan Gelişerek Değişim Modeli’dir.

 Ayrıntılı bilgi için lütfen sayfayı ziyaret ediniz: www.geliserekzayiflama.com


Çarşamba

"MİKRO BESLENME VE ARINMA KÜRÜYLE 2 HAFTADA 7 KİLO VERDİM"



"24 yaşındayım açıkçası hayatım boyunca hep düzensiz beslendim, düzensiz yaşadım ve bu durumu düzeltmek için hiç bir çabam olmadı. Bu süreçte durumum daha da kötüye gitmeye başladı. Hayatımda hep kilomla mücadele ettim. Hayat standarttım bir hayli düştü. Ne giyeceğimden tutun, hayatımın her alanında mutsuzdum. Artık o kadar kötü bir ruh içerisindeydim ki beni bir tek mutlu eden şeyin yemek olduğunu düşünüp daha da yemeye başladım. Bu süreçte tabi başarısız diyet denemelerim oldu. HK Performans ile tanıştıktan sonra düzenli bir hayat yaşamayı, düzenli bir beslenme alışkanlığını sadece bir diyet listesi ile olamayacağını hayatımızın her alanında doğru beslenmeyi, sağlıklı ve mutlu yaşayabilmeyi öğrendim. Bu süreç benim için sadece kilo verme süreci değildi. En önemlisi, psikolojik açıdan da bana çok şey kattığını düşünüyorum. Bütün olumsuz düşüncelerimden arındım. Benim en kötü alışkanlığım olan her mutsuzluk anımda yemeğe saldırmalarımı danışmanım sayesinde atlattım. Edindiğim bilgileri hayatım boyunca devam ettireceğim. İyi ki sizi tanımışım."

A.Ö.


AÇIKLAMA: Okumuş olduğunuz yazı Yeni Nesil Uzaktan Eğitim Sistemi olan Online Zayıflama Sistem üyesi A.Ö. tarafından yazılmıştır. Yazıların devamına ve zayıflama başaran hikayelerine www.hk.com.tr adresinde ulaşabilirsiniz.

Üyemiz 2 Haftalık Mikro Beslenme ve Arınma Kürü Programınına katılarak ruhen ve bedenen hafiflemiştir. Toplamda 7 kilo verirken 3 Bölgede toplamda 12,5 cm incelen üyemiz program sonunda 61 kilodan ideal kilosu olan 54 kiloya ulaşmış ve kalıcı zayıflamayı başarmıştır. 

2006 yılından bu yana Halil Kargulu'nun öncülüğünde, HK Performans ailesi olarak sizleri sizden çok düşündük ve sağlıklı ve kalıcı zayıflamanın kapılarını açmanız  için birbirinden başaralı sistemlerimizi sizler için geliştirdik. Uzman kadromuz ve eğitmenlerimizle sizlerin KİLO PSİKOLOJİSİNE derinden değinirken, sizleri virüslü düşüncelerden arındıracak ve hayalini kurduğunuz fit bir bedene sağlıklı bir yaşamanın kapılarını aralamanızı sağlayacağız. 

Unutmayın! HK Performans hayalleriniz gerçek olduğunu göreceğiniz alternatifsiz adres! Bu sebeple üyelerimizi dediği gibi HK Performans “ANLATILMAZ, YAŞANIR!”

Sizler de HEDEFİNİZİ belirleyin. HK Performans sistemlerinde diyet yok! rejim yok! zoraki hiçbir yönteme müsade yok! 

"Ben yapamam" demeyin. Referansımız olan zayıflama başarı hikayelerimizi okuyarak sistemlerimizi KALICI ZAYIFLAMAYI başaran üyelerimiz yorumlarından bilgi edinin ve bizi arayın.

Onlar başardı, şimdi sıra sizde!

HK Performans sizi GELİŞTİRİR-DEĞİŞTİRİR-ZAYIFLATIR!